Kuran’da geçen TÜİK mucizesi

Sanat düşkünü
6 min readJan 16, 2021

--

Senelerdir aynı tartışma var Türkiye’de. Türkiye İstatistik Kurumu, istatistikleri çarpıtıyor mu? İşsizlik ve enflasyon bu kadar düşük olabilir mi? Vatandaş hayal mi görüyor? İnsanlar yüksek enflasyon ve işsizlik hissediyor ama ekonomistlerin büyük çoğunluğu da TÜİK’in böyle bir şey yaptığına kanıtımız yok, tüm dünyada bu istatistikler böyle hesaplanıyor diyor. Soru basit: TÜİK, istatistikleri çarpıtır mı? Ama belki de tersten sormak gerekir bu soruyu. TÜİK istatistikleri neden çarpıtmasın? Bütün devlet kurumları son 20 senede dibine kadar çürümüşken, TÜİK nasıl bağımsızlığını ve bilimsel objektifliğini koruyabilir?

Elimizde açıklanan veriler var. Ana toplamlara bakınca bir gariplik olduğu belli oluyor. İstihdam ve işsizlik mantıklı değişmiyor. Kriz var ama geçen seneden bu seneye hem istihdam hem işsizlik azaldı. Oran olarak her sonuç çıkabiliyor o yüzden. Ondan önceki 4–5 senede istihdam da işsizlik de gıdım gıdım artmış. Nüfus düzenli olarak arttığı için durgun bir ekonomide beklenen bir sonuç tabii. Ama son senede işler karışmış.

O zaman soru şu: Hem istihdam hem işsizlik nereye gitti? Genelde verilen cevap, işte insanlar işsiz kalıyor, işsizler de iş aramaktan vazgeçiyor, iş gücünden çıkıyor falan filan. Kafaya yatıyor, ama şeytan ayrıntıda gizli.

Hile-1: Diğerlerin gücü

2019 senesinde TÜİK basın bülteninde işgücüne dahil olmayanlar grubunu detaylı vermeye başladı. 2018 senesinde bu grup 28.1 milyon kişiydi. 2019 senesinde ilk zıplamayı gördük. 29.1 milyon. TÜİK 2019'daki bu değişikliği bu grubun büyük çoğunluğunun ev hanımı, öğrenci ve emekli olduğunu göstermek için yaptı ama 2020 senesinde bu sayı bir anda 31.4 milyon olarak iyice göze batmaya başladı. Bu sayının içindeki iş bulma ümidi olmayanlar aynı dönemde 668 binden 1.5 milyona çıkarken ilginç bir kategori olan DİĞER ise 1.5 milyondan 2.8 milyona çıktı. Şimdilik buna DİĞER-1 diyelim. DİĞER-1, aşağıda verilen [2], [3], [4], [5], [6], [7] kategorilerinde olan ama iş olsa çalışırım diyenler. Yani iş olsa çalışacaklar ama son 4 haftadır iş aramamışlar. Bu insanlara işsiz dememek çok güzel bir dümen. İş bulma ümidini kaybedenler grubunda da değiller, yani ümitleri de var. Tam 2.8 milyon kişi. Dile kolay. İlginç bir tesadüf, diğer DİĞER-2 grubu da patladı ve 1.8 milyondan 2.8 milyona çıktı. İki tane 2.8 milyonluk ölüm grubu mübarek. Toplamı 5.6 milyon ediyor.

Hile-2: Bir senede kötürüm kalan milyonlar

Yine aynı dönemde ÇALIŞAMAZ HALDE kategorisi de patladı. 3.9 milyondan 5 milyona çıktı. 1.1 milyon insan 1 senede çalışamaz hale geldi. Yani ya özürlüler (sayısı çok değişmez yıldan yıla), ya yaşlandılar (aynı dönemde emekli sayısı düştüğü için ilginç olur) ya da hastalıktan çalışamıyorlar. Daha da ilginci, çalışamaz halde oldukları için iş başı yapmaya hazır olmayan vatandaşlarımızın bazıları, yukarda anlattığım iş başı yapmaya hazır Diğer-1 kategorisine geçiş yapmış aynı dönemde. Buna rağmen bu kategori 1 senede 1.1 milyon artmış. TÜİK’te mucizeler bitmez.

Hile-3: Ücretsiz izin dümeni

Nisan ayında devlet işten çıkarmayı güya yasakladı ve şirketlere sorgusuz sualsiz çalışanlarını ücretsiz izne çıkarma hakkı verdi. Bu insanlara da ayda 1100 lira gibi bir sadaka bağlandı. Bu insanlar aylardır dümdüz işsiz ve sayıları Aralık ayında tam 2.3 milyon. Ama nasıl oluyorsa oluyor ve hepsi hala TÜİK hesaplarında çalışıyor görünüyor. Koskoca TÜİK aylardır anketlerine böyle bir soru koyamadı, hesaplarına katamadı. Çalışma Bakanlığı lütfederse arada bu sayıyı veriyor ama doğruluğunu kanıtlayabilecek hiçbir yerimiz yok. Covid döneminde dünyada bir sürü istatistik ajansı durumu daha iyi anlamak için bir sürü çalışma ve düzenleme yaptı mevcut metodolojilerde. Örneğin, Hollanda’da insanların iyi olma/iyilik durumlarını ölçmeye başladılar Covid etkisini görmek için.

Bu aralar iş bulma ümidi olmayanlar işsizlik hesaplamalarında çokça konuşuluyor. Saygıdeğer hocalarımız bu kategorinin de önemli olduğunu ama dünyada da bu şekilde kategorize edildiğini söylüyor. Onlara göre TÜİK günahsız. İyi de bu DİĞER-1 ve DİĞER-2 ne mesela? Diğer ülkelerde de işgücünün yüzde 15'i DİĞER diye sikindirik bir sınıflandırmada mı? Diğer ülkelerde de ÇALIŞAMAZ HALDE, yani tanım olarak iş başı yapmaya hazır olmayıp, iş başı yapmaya hazır olan insanlar gibi zombi kategoriler mi var? Diğer ülkelerde ücretsiz izin dümeni mi var? Dünyadaki diğer ülkeler yeni yöntemler, yeni hesaplar, yeni işler yaparken TÜİK işine gelmediği için her şeye uzak duruyor. TÜİK anketleri yaparken de, soruları sorarken de, cevapları klasifiye ederken de, sonra kategorilere bölerken de işine geleni yapıyor. Tek bir ciddiyeti, tek bir kaale alınacak tarafı kalmamıştır TÜİK’in.

Peki Türkiye’de kaç işsiz var?

DİSK, geniş tanımlı işsizlik tanımı yaparken iş aramayan ama çalışmaya da hazır olanları, eksik istihdamdakiler ve işsiz sayısına ekleyip 9.6 milyon gibi bir işsiz sayısı buluyor. Bunun da yüzde karşılığı 27. Fakat bu hesapta Kısa Çalışma Ödeneği alanlar ya da Nakdi Ücret denen zorunlu ücretsiz izinliler yok. KÇÖ yanar döner bir uygulama. Süresi kısıtlı ve Erdoğan’ın iki dudağının arasında. Nisan’daki ilk şoktan sonra da düzenli olarak azalıyor. Aşağıda yok ama Aralık ayında 1.2 milyon kişi almış.

KÇÖ azalırken ücretsiz izindekilerin sayısı ise artıyor. Yani KÇÖ’den çıkanların bir kısmı bu kategoriye kayıyor. Aralık’taki 1.2 milyon kişinin de bir kısmı KÇÖ bitince buraya kayacak. Optimist olalım ve yarım milyon diyelim. Ücretsiz izinciler ise Aralık ayında 2.3 milyon kişi oldu. Bu insanların çoğunun çalıştığı kurum çoktan battı bile uzayan yasaklar ile birlikte. Çok büyük bir kısmı aslında işsiz. Yine optimist olalım ve 1.5 milyon diyelim. Yani yaklaşık toplamda 2 milyon insan aslında işsiz ama TÜİK hesaplarında hala çalışıyor görünüyorlar.

Yani DİSK’in 9.6 milyonuna en az 2 milyonluk bir ek var. 3'e kadar yolu var çalışılan saat kayıpları da göz önüne alınırsa. Yani yüzde olarak yüzde 36 ile 40 arası bir işsizlik oranımız var. 12 senedir ekonomik krizdeki Yunanistan’ı, Bosna’yı, İspanya’yı falan donumuzda sallıyoruz. Rakiplerimiz anca şunlar olabilir.

İş dünyasında çok kullanılan bir laf vardır Lord Kelvin’e ait. Bir şeyi ölçemiyorsan, geliştiremezsin. TÜİK bu yüzden önemli. İnsan hayatına dokunuyor TÜİK’in hesapları. Asgari ücret buna göre belirleniyor, memurlar dahil bütün zamlar buna göre veriliyor. TÜİK’in enflasyonu yüzde 10 gibi azcık gerçekten az gösterdiği bir ortamda 5 sene içinde vatandaşın maaşının yarısı eriyor. TÜİK işsizlik artmıyor dediği zaman çoğu insan ekonomideki bozulmayı göremiyor. GSMH imiş, dolar kuru imiş bunların hepsini manipüle edebilirsiniz. Borcu alabildiğin sürece hepsinin çözümü var. Ama işsizliğin yok. İşsizlik bir ekonominin en önemli indikatörüdür. İşsizlik iyi ölçülemediği sürece sorunun önemini anlayamaz ve çözemezsiniz. TÜİK bu yüzden önemli. TÜİK, Akp iktidarının darmadağın ettiği Türk ekonomisinin en büyük şıracısıdır. TÜİK suçsuz, TÜİK günahsız, şöyle böyle diyip koruma kalkanı sağlamanın kimseye faydası yoktur. Bunu yapanların hepsinin bu yalan deryasından çıkarı vardır. Bunlar ya piyasadaki Akp yancıları ya da TÜİK ile beraber işleri olan akademiklerdir. TÜİK’in savunulacak tek bir tarafı yoktur, şu saatten sonra da zerre düzelmez. Akp iktidarında zaten yapacak bir şey yok ama sonrasında ilk gündemlerden birisi TÜİK’i tamamen kapatıp, yeni bir kurum kurmak olmalıdır. Ekonomi düzelir, her şey düzelir ama yeter ki sorunun adını koyabilelim ve hesaplayabilelim. TÜİK bu yüzden önemli.

--

--